27 Kasım 2010 Cumartesi

-ruh ve beden-

Her birimiz her gün yeni yüzlerle tanışırız .Tanıdığımız bir çok insan vardır aslında ,yolda görünce hatırladığımız bir de telefon rehberine unutmayalım diye kodlayarak kaydettiğimiz insanlar..yani arada bir aklımıza gelen(ler).. anınca ismini gözlerimizin dolduğu kişiler vardır bir de ruhumuzun en doruk noktasına ulaşmış..İşte siz tüm bu insanlara rağmen , kendinizi o kadar yalnız hissedersiniz ki bazen 'nasılsın' sorusu öyle önem  kazanır ki sizin için..Belkide duymak istediğiniz sadece iyi misin sorusudur.İnsan bedeni ; tepki verir yaşadıklarına ,dokunmak ister.Böyle tanıyacağını sanır karşındaki insanı.. Onunla vakit geçirmek , bir bedene sahip olmak ister ama ne kadar anlık bir şeydir bu siz daha iyi bilirsiniz.Arzularından kaçamaz ,sen iyisin sen çok güzelsin desede anlayamaz karşısındakinin hislerini .Neden mi bir beden olarak gördüğü için onu..Bırakın ruhuna dokunmayı yanına bile yaklaşamaz.

Adını bilmediğim bir hikayeden ;

          Çoğu zaman bir adamla bir kadın arasında çok yaşanır bu gibi durumlar. Adam mutludur o an , ne yapacağını bilemez ilk defa bu kadar içten ve masım biribi görmüştür sanki ve sabah uyandığında muhtemelen hayatına devam edecektir..Kadın gözlerini kapamayamaz bilerek onu görmek ister dokunurken dudaklarına..adamsa hissetmediğini sanar böyle durumlarda ve sinirlenir aniden .Çok geçmez durulması adamın... Öyle güvensizdir ki kadın yanında sadece ölçmek ister hislerini.. Duyduğu güzel sözler hı hı dedirtir içinden ama yine de inanıyormuş gibi yapar kadın..Yalnızdır çünkü iliklerine kadar anlamaya çalışır , o'nu izler bütün gece o film izlerken kokusunu çeker içine..Huzur mu ,öyle zannetmişim der arkasından gecenin..Bütün gece sadece varlığıyla iyi hisseder kendini ama anlamaz adam bu hissiyatini..Aşık olduğun biri mi var sorusu yıkar bütün bağı aradaki , anlayamaz kadın ve susar sadece.Seviyorum seni çıkar ağzından hiç düşünmemiştir daha önce bunu oysa , o an hissettiği için söylemek istemiştir. ama dalgaya alır adam gülüp geçer anlayamadan..Saat geç olmuştur gitmeli artık genç kadın ; sorumlulukları vardır bu bedenin ,kendi kuyusundan çıkıp hayata adım atacaktır yarın..Adam kadını evine bırakmak için hazırlanır ,önce bir yerlerde yemek yerler.Derin bir nefes aldırır karşısında oturan adamın yüzü kadına..yazık der..hayatı hep böyle mi geçiyor acaba ? ..beni de onlardan sanıyor..öyle yanılıyor ki ,öyle aç ki ruh'uma ona sahip olamadığı için bu hırsı...yemeklerini bitirdikten sonra arabaya geçiyor adamla kadın ışıklı ama kendi gibi yalnız olan sokaklara bakıyor kadın..terkedilmiş kaldırımlar göz kırpıyor ona bir de yoldan geçen yaşlı bir amca .. geliyorlar çok geçmeden kadının evine..Teşekkür ediyorlar her şey için birbirlerine..Görüşeceğiz deselerde inanmıyor ruh'ları gülümsüyor sadece bedenleri..Yaşama dair cümleler sıralanıyor arkasından ..son kez sarılıp ayrılıyorlar kim bilir bir daha ne zaman buluşucaklarını bilmeden.Herkes hayatına devam ediyor.Kadın ilk defa yaşıyor böyle bir şeyi..İlk defa bu kadar kolay kaybediyor aslnda hiç sahip olmadığı bir adamı..
ne ruh ne beden karşı koyabiliyor geçmişte aşık olduğunu sanan adama..
Şimdi adam daha bir aşık kadına , kadınsa adamı yaratana!


Esma Büşra Aydın
27.11.2010
18:23

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder